20070424

Verba volant scripta manent

Düşünmek ve yazmak üzerine yazmak.
Aklın pratiği düşünmek midir yoksa yazmak mıdır?
Akla ilk gelen “düşünmektir kuşkusuz” oluyor. Düşünmek aklın egzersizidir,doğru. Yazmak olsa olsa egsersizin ileri bir adımıdır.
Düşünmek eyleminin oluşu aklın varlığıyla eş zamanlı. O halde aklın varlığında düşünmenin yokluğunu var saymak imkansız. Eh, bu haliyle aklı harekete geçiren, işler kılan, fark edilir yapan düşünmek olmalı. Fakat düşünmek aklın pratiği midir?
Bana kalırsa düşünmek eylemi aklın varoluşunun bir parçası ve doğal sonucudur. Akla işlerlik kazandıran tartışmasız ilk eylemdir düşünmek. Bu haliyle düşünmek aklın pratiği olmaktan ziyade aklın oluşudur.
Aklın pratiği olmak bakımından yazmak düşünmeye üstün gelir. Peki, bu üstünlük nereden kaynaklanıyor?
Yazmanın düşünmeye üstünlüğü kaydedilebilir olmasıyla başlar. Düşünme eylemi yazı yoluyla fiziki ortama aktarılmış olur. Bu süreç aynı zamanda fiziksel bir pratiğin ortaya çıkış sürecidir. Fakat aklın pratiği yalnızca bununla sınırlı değildir. Aklın pratiği, düşünme eyleminin yazma yoluyla soyuttan somuta taşınması sırasında oluşan tüm süreci kapsamaktadır. Düşünme, düşündüğünü fiziksel ortama aktarma, bu aktarma sırasında yeniden düşünme, düşünülmemiş olanlar üzerine düşünme, fiziksel ortama aktarılanı okuma ve düzeltme/iyileştirme/değiştirme yoluyla bir kez daha düşünme. Burada aklın üzerinde pratik ettiği eylem yazma eylemidir. Akıl bu eylemin öznesi iken düşünme aklın yazıya giden köprüsü ya da aracıdır bir çeşit.
Böylece aklın pratiği salt düşünmede değil yazmada gerçekleşmiş olur.
Yazmanın bir başka üstünlüğü de taşıyıcı olmasıdır. Düşünme eylemi doğası gereği içsel bir eylemdir. Bu nedenle söz ya da yazı ile somutlaştırılmadıkça kişiler arasında taşınmasına imkan yokur.
Yazı söze oranla daha nesnel bir taşıma aracıdır. Söz ile bir fikrin taşınması sözü duyup nakledecek olanın düşünme süreci ile sınırlıdır. Yani söz düşünceyi taşımada sınırlı bir araçtır yalnızca. Oysa yazı kendi başına varoluşunu sürdürebilir. Söz taşınmaya muhtaç iken, yazı taşıyandır.
Yazma hem düşüncenin soyuttan somuta taşınmasında, içten dışa aktarılmasında hem de somut ortamda paylaşılmasında aklın esas pratiğidir. Diğer bir deyişle yazı aklın eyleme dönüşmüşüdür. Düşünmek bu anlamda aklın eyleme geçmekteki aracısıdır.

Hiç yorum yok: