20090324

twitter

Arkadaşını dürt, kafasına kitap fırlat, kalbin ne renk gel de bak, profiline bakarken kim 31 çekti gör, esra ceyhan vs uçan adam izle bak çok komik gibi gubidik Facebook muhabbetlerinden sıkılıp kendime yenin bir sosyal ağ aramaya başladım bir süre önce.

Malum, sosyal ağın yoksa hiçbirşeysin dünyasında yaşıyoruz. Ne kadar sosyal olduğumuzu Facebook'ta arkadaş sayısıyla ölçüyoruz, yarısını yolda görsek tanımayacak olsak da.

Hal böyle iken ben de Facebook'tan sıkılmış bünyeyi başka bir sanal ortama taşımaya karar verdim, Twitter'da gezinmeye başladım. En azından 3 güne bi değişen frame'ler yok, kafam rahat. İnsanlar hala alabildiğine teşhirci, meraklısına. Milano'da içmekte olduğu espressonun tadını yazan da var dünyada olan olaylarla ilgili saniyesinde haber geçen de var. Yatmadan önce dişini fırçalayıp izleyicilerine iyi geceler dileyip yatan da mevcut sabah kabızlığından muzdarip olduğunu dünyaya anında duyuran da. 

Ama beni 2 yoldan cezbetti Twitter:

1. CNN, Newsweek, Guardian, el-Jazeera gibi haber sitelerini takip listenize alıp son dk. haberleri netten takip edebilirsiniz, hatta cebinize alabilirsiniz. Bir çeşit rss fonksiyonu.

2. Lance Armstrong ve Ashton Kutcher gibi tiplerin hayatını takip edebilirsiniz. Başta ben de ne işime yarar demiştim ama yavaş yavaş sarıyor insan. 

Mesela dün yatmadan önce baktığımda sevgili Lance (arkadaş sayılırız artık di mi :) İspanyada hava çok güzel, lay lay lom diyordu. Bugün baktım köprücük kemiğini kırmış yarış dışı kalmış, zavallı. İçim sızladı. Geçmiş olsun mesajlarına cevap veriyordu en son. 

2 gün önce de Ashton zevcesi Demi teyzeyle evde otururlarken yazıyordu. Demi beyaz bikinisi içinde Ash'in takım elbisesini ütülerken bizimki de hanımın 40ında bile ne kadar güzel olduğunu anlatıp bir de fotoğrafını yolladı tüm izleyenlerine.* Fotoğrafı görünce ilk izlenim "oyşh, hadi lan ordan, yalan bunlar" oluyor tabi. Ama bir gün sonra o fotoğraf bütün dünyada gazete kapağı, bizde de Milliyet'e haber olunca twitter'in bağımlılık yapıcı etkisi kendini göstermeye başlıyor.

En azından insanın gözleme ve dedikodu yapma potansiyelini küresele taşıyor. Paparazzilerden bile önce siz duyup görebiliyorsunuz bazen. Eğer Demi Moore'un kıçını ilk gören olmak ilginizi çekiyorsa tabi...

Bunun yanında takip etmek isteyen için daha bir sürü teşhircilik örneği mevcut. Haber alma fonksiyonu da extrası. 

En güzeli de yoran arayüzler, sayfa yükleme kuyrukları yok. Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk tadında bir sosyalleşme hedesi Twitter. Meraklısına tabi. 

*http://twitpic.com/2bj58